Haber

Gezi tutukluları: Bugünkü depremden davamızdaki müştekiler sorumludur

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Gezi Parkı Davası kapsamında Bakırköy Kadınlar Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan mimar Mücella Yapan, sinema yapımcısı Çiğdem Mater ve belgeselci Mine Özerden’i ziyaret etti. Ziyaretinin ardından cezaevi önünde açıklama yapan Karaca, tutukluların daha önceki ziyaretlerinde kendilerine hep moral verdiğini ancak bu kez üzgün olduklarını söyledi.

Anka’ya göreKaraca dedi ki:

İLK KEZ BU KADAR ÜZÜNÜYORLAR: Bize her zaman ‘Hayır, onlar için yaptığımız yaygarayı dert etmeyin’ derdi. ‘Biz burada iyiyiz’ dediler. İlk defa çok üzülüyorlar. İlk defa 6 Şubat depreminden sonra beyin sarsıntısının yaralarını sarmak ve orada bulunarak insanlara destek olabilmek mümkün olmadığı için; kapalı duvarlar, kapalı kapılar, kalın duvarlar arkasında olmaktan dolayı çok üzgün olduklarını söylediler. Ayrıca tüm milletimize başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Bugün İstanbul’un deprem toplanma alanlarını beton ormana dönüştürmek için emek verenlerle, İstanbul’un merkezinde deprem toplanma alanı kuran neredeyse tek alan olan Seyahat Parkı’nın sahra hastanesi olması için mücadele edenlerle, ve muhtemelen helikopterlerin inebileceği tek alan ve çabaları nedeniyle ve aynı zamanda doğaldır. İstanbul’un hukukunu kiraya ve betona karşı korudukları için içeride bulunan bu tutsakları ziyaret etmek anlamlıydı.

DEPREMİN SORUMLULUĞUNUN KENDİ DURUMUNDA MÜŞTERİLERDE OLDUĞUNU SÖYLEDİLER: ‘Bugünkü depremin sorumlusu kim’ diye sorduğumda, ‘Bugünkü depremin yıkıcılığından birinci derecede sorumlu bizim durumumuzda olan müştekiler ve o moloz altında ölen vatandaşlardır’ dediler. İçeriden, onların görüşlerini sizlere aktarmak istedik. Mücella Yapıcı’nın da bir mesajı var. Sana okumak isterim. “Öncelikle tüm halkımızın acısını yürekten paylaşıyorum. Meslek hayatı boyunca; Bilimin ve mesleğin ilkelerini topluma yansıtmaya çalışan biri olarak bu süreçte kaygılarımızı topluma iletecek bir yol bulamadığım, sesimizin kısılmasına izin verdiğim için çok üzgünüm, kızgınım ve özür dilerim. ve şu anda bilgi ve tecrübemizi ve dayanışma hareketimizi paylaşamamak. Bilim, teknik, kadim bilgi, etik, ahlaki ve toplumsal değerlerin yeniden inşası ile birlikte daha sağlıklı, güçlü ve huzurlu yaşamlara, kentsel yapılara ve kırsal yerleşimlere bir an önce ulaşmak üzeredir. Ya hep birlikte ya da hiçbirimiz tek başımıza kurtuluş yok. Hepimize kolay gelsin. Sevgiyle kalın’ diyor Mücella Hanım.

‘SORUMLULUK BİZİZ’ DEMEYECEĞİMİZ SÜRECİ YAŞIYORUZ: İçeride, bu işte yetkin bir vatandaş olarak, mesleğini icra eden bir birey olarak yaşanan süreçten dolayı sorumluluk duygusu ve üzüntüyle vatandaş olmanın ve bu milletten özür dilemenin faziletlerine sahip bir bilim insanı; Bilim ve teknolojinin birleşimi olan, hayatını şehrin emeğine ve kabahatlerine adamış sorumlu bir bireyin fikirlerini sizlerle paylaştık. Maalesef bu enkazın, bu felaketin, bu depremin sorumluluğunu hissederek bu sorumlulukla milletten özür dileyebilmenin faziletini gösteriyor. Ancak sorumlular, depremin olduğu 25. günde bırakın özür dilemeyi, vatandaşa hakaret etmeyi, ‘Sorumlu biziz’ demeyi, tek bir özür sözü duymadığımız, tek bir istifa görmediğimiz bir süreçten geçiyoruz. . Bu yüzden erdemli insanlar olarak sorumluluklarının bilincinde olanlar içerdeyken özür diler, bu yüzden içeridedirler. Özür dilemeyenler, özür dilemeyi ayıp sayanlar bugün bu ülkeyi yönetiyor. (HABER MERKEZİ)

eceabat-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu